Skip to main content

Çocuk İşçiliği

Uluslararası Çalışma Örgütü'ne göre çocuk işçiliği, çocukların refahına zarar veren, eğitimlerini, gelişimlerini ve geleceklerini engelleyen işleri ifade etmektedir. UNICEF'e göre ise, çocuk işçiliği çocukların genellikle tehlikeli koşullarda ve çok az ücret karşılığında uzun saatler çalışmalarına neden olmaktadır. Söz konusu çalışma koşulları; çocukların okula gitmesini, akranlarıyla vakit geçirmesini, oyun oynamasını ve boş zamanlarını değerlendirmelerini de engellemektedir.

Türkiye, çocuk işçiliğini ele alan Çocuk Hakları Sözleşmesi ve Ekonomik, Sosyal ve Kültürel Haklara İlişkin Uluslararası Sözleşme gibi çeşitli sözleşmelere taraf olmanın yanı sıra, çocuk işçiliği ile ilgili asgari çalışma yaşı ve çocuk ve genç işçilerin istihdamına ilişkin prosedürleri 4857 sayılı İş Kanunu ve Çocuk ve Genç İşçilerin İstihdamına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik aracılığıyla iç hukukunda düzenlemektedir.

Türkiye’deki mevcut yasal düzenlemeler çocuk işçiliğinin önlenmesi için yasal bir zemin oluştursa da, çocuk işçiliği Türkiye’de devam eden bir sorun olarak öne çıkmaktadır. Bu duruma; yoksulluk, eğitime erişimde eşitsizlik, düzensiz göç, işsizlik ve ekonomik resesyonun getirdiği iş gücü maliyetlerini azaltma çabaları gibi birçok etken sebep olmaktadır.

Minerva, çeşitli sektörlerde çocuk işçiliğinin izlenmesi, raporlanması ve bu konuda politika geliştirilmesine ek olarak; farkındalığı artırmak, önleyici stratejiler geliştirmek ve çocuk işçiliğiyle ilişkili uygulamaları önlemek için çeşitli paydaşlarla çalışmaktadır.

Minerva, çeşitli tedarik zincirlerinde yaygın olan çocuk işçiliği risklerini belirlemek, önlemek ve azaltmak için kamu, özel sektör ve sivil toplumdan oluşan geniş bir paydaş yelpazesiyle işbirliği içinde çalışmaktadır.